Tiroit ve Gebelik
Ağustos, Tiroit ve Gebelik İçin Farkındalık Geliştirme Ayıdır
Gebelikte tiroitle ilgili önemli değişiklikler olmaktadır. Bu değişiklikler gebeliğin dönemlerine göre farklılık gösterir ve ayrıca doğum sonrası dönemde de tiroit bezi etkilenir. Normal gebeliği olup tiroit sorunları olmayan bir kadında gebeliğin neden olduğu tiroit ile ilgili değişiklikler yanında, tiroit hastalığı olup gebe kalan kadınlardaki tiroit sorunlarını farklı değerlendirmek gerekir.
Tiroit sorunu olmayıp gebe kalan bir kadında gebeliğe özgü hormonal değişiklikler ve metabolik gereksinimdeki artışa bağlı olarak iyot ihtiyacı artar. Hafif iyot eksikliği önemli değişikliğe neden olmaz, ancak yoğun iyot eksikliği bölgelerinde hem annenin tiroidi hem de fetus (anne karnındaki bebek) etkilenir. T4 seviyesinde düşme, TSH’da artmaya neden olur. Gebelik süresince tiroit bezinde %10-20 civarında büyüme oluşur. Dünya Sağlık Örgütü gebelikte ideal diyet iyot içeriğini 200 mg olarak önermektedir.
Gebelikte tiroit fonksiyonlarını değerlendirmek için serbest T3 ve serbest T4 ölçülmelidir. TSH düzeyi de gebelikten etkilenir. Özellikle gebeliğin ilk 3 ayında TSH normalin altına inebilir. Bu durumun gebeliğe bağlı geçici bir durum mudur, yoksa bir tiroit hastalığının yansıması mıdır, bunun ayırt edilmesi gerekir.
Hipotiroidi: (Tiroit hormonlarında yetersizlik) Kadınlarda adet düzensizlikleri, aşırı kanama, memeden süt gelmesi ve kıllarda artışa neden olur. Hafif hipotiroidizmde gebelik oluşabilir, ancak ölü doğum, düşük ve prematür doğuma neden olur. Eğer hipotiroidizm ağırsa gebelik oluşmayabilir. Hipotiroit gebede hipertansiyon sıklığı artar. Bebeğin zeka gelişimini kötü yönde etkiler. Bu olumsuzluklar nedeniyle, hipotiroidisi olan bir kadının gebelik öncesi tedavisinin yapılması gerekir. Gebeliğe karar verildiğinde, menstruasyonun bitiminden hemen sonra tiroit fonksiyon testleri ölçülmeli, ilaç dozu düzenlenmelidir.
Gebelik oluştuktan sonra gebeliğin 8-12 haftaları ve 20. haftada TSH ölçülmelidir. Özellikle gebeliğin ikinci yarısında ilaç dozunu artırmak gerekir. İlaç dozunu artırdıktan 1 ay sonra ST4 ve TSH ölçümü yapılarak kontrol edilmelidir. Gebelik sırasında ilk kez hipotiroidi saptanırsa hemen tedaviye başlanması, bir ay sonra ST4 ve TSH ölçümü yapılarak doz ayarlaması yapılması gerekir.
Hipertiroidi (Tirotoksikoz): Hipertiroidi, tiroit bezine ait hormonların fazlalığıdır. Tirotoksikoz ise, dokuların yüksek miktarda tiroit hormonları ile karşılaşması sonrasında gelişen klinik tablodur. Tiroit hormonları (ST3 ve ST4) artmış, TSH ise normalin altındadır. En sık nedeni Basedow-Graves hastalığıdır.
Doğurganlık çağındaki hipertiroidili bir kadın gebelik planlarsa, önce hastalık tedavi edilmeli, sonra gebelik planlanmalıdır.
Gebelik sırasında aşırı yorgunluk, halsizlik, çarpıntı, terleme, sıcağa tahammülsüzlük, titreme, aşırı sinirlilik, iştahın iyi olmasına rağmen her ay alınması gereken kilonun alınamaması, ultrasonografi ile bebek gelişiminin iyi olmadığının saptanması hipertiroidiyi düşündürmelidir. Bazen gözlerde büyüme eşlik edebilir.
ST4 yüksek ve TSH düzeyi düşük ölçülürse, tanıya yardımcı olması için antikor testleri (Anti-TPO, Anti-Tg ve TSH reseptör antikoru) yapmak gerekir. Gebelikte tiroit sintigrafisi kesinlikle çekilmez.
Gebeliğin ilk yarısında hipertiroidi saptanırsa, bu durumun gebeliğe bağlı geçici bir durum olabileceği ve gebeliğin 18. haftasına kadar kendiliğinden düzelebileceği hatırlanmalıdır. Mutlaka doktor kontrolünden geçmeli ve takibe alınmalıdır.
Eğer gebeliğe bağlı geçici tirotoksikoz değilse ilaç ile tedavisi gerekir. Bu ilaçlar anneden bebeğe geçer ve bebekte anne karnında iken hipotiroidiye neden olur. Ülkemizde propycil ve thyromazol isimli iki ilaç kullanılmaktadır. Thyromazol’ün bebeğe geçişi daha fazla olduğu için gebeliğin ilk 16 haftasında propycil, devamında ise thyromazol kullanılmalıdır. Mümkün olan en düşük doz verilerek tedavi edilmeli, aylık ST4, TSH kontrolu yapılmalı, eğer yüksek doz gereksinimi olursa mutlaka deneyimli bir merkezde izlenmelidir.
Hipertiroidi tedavisinde kullanılan bir diğer ilaç grubu beta blokerlerdir. Bu ilaçlar çarpıntı, terleme gibi şikayetleri azaltmak için yardımcı olarak kullanılırlar. Ancak, gebelerde dikkatli kullanılmalıdır. Çünkü bebeğe geçerek, bebeğin gelişimini yavaşlatabilir, doğum olayının uzamasına, yeni doğan bebekte nabız hızının yavaşlamasına, sarılığın uzamasına ve kan şekerinin düşmesine neden olabilir. 6 saatte bir 20-40 mg propranolol (Dideral) kontrollu bir şekilde kullanılabilir.
Hipertiroidi tedavisi için operasyona karar verilirse en uygun zaman ikinci trimestir (gebeliğin ikinci üç ayı) dir. İlk ve üçüncü üç ayda operasyon risklidir. Hipertiroidi tedavisinde gebelerde radyoaktif iyot (atom tedavisi olarak bilinen) kesinlikle kullanılmaz.
Doğumdan sonra ortaya çıkan tiroit sorunları: Doğum sonrası dönemde tiroit fonksiyon bozukluklarında artış görülür. Özellikle doğumu takiben ilk 3 ayda ortaya çıkan halsizlik, sinirlilik, çarpıntı ve sıcağa tahammülsüzlük şikayetleri varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. ST3, ST4 yüksek, TSH normalin altında saptanması tiroit hormon fazlalığı olduğunu gösterir. Gebelik öncesi ve gebelik sırasında Anti-TPO ve Anti-Tg titresi yüksek olanlarda bu tirotoksikozun ( tiroit hormon fazlalığı ) nedeni Hashitoksikozis veya postpartum tiroidit olabilir. Diğer bir nedeni Graves hastalığıdır ve sıklıkla doğumu takiben 6-9 aylarda ortaya çıkar.
Postpartum tiroidit 6ay-1 yıl içinde iyileşir. Bazen kalıcı hipotiroidi gelişebilir. Bu durumda tiroit hormonu verilerek tedavi edilmesi gerekir. Graves hastalığının ilaçla tedavisi gerekir. Propycil süte daha az geçtiği için tedavide tercih edilir. 150 mg’ı aşmayacak şekilde, küçük dozlara bölünerek her emzirmeden hemen sonra alınmalıdır.
Gebelik öncesi, gebelik sırasında veya doğumdan sonra bebeğin emzirme dönemlerinde tiroit ile ilgili sorun yaşayan annelerin yeni doğan bebeklerinin de bir yeni doğan uzmanı veya çocuk endokrinoloğu tarafından çok dikkatli değerlendirilmesi gerekir.
Sıhhatli Olalım ki Sağlıklı Nesillerimiz Olsun!
Dr. Kayıhan ÇAĞLAR - Genel Cerrahi Uzmanı