Onlar, Bizlere Şehitlerimizin Emaneti, Başımızın Tacıdırlar!
30 Temmuz 2012'de Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde teröristlerle girilen çatışmada şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Enes YÜCEL'in Alpulu Annesi Birsen YÜCEL ile 8 yıllık bir muhabbetimiz mevcut. Hasta - hekim ilişkisi ile başlayan tanışıklığımız, zamanla kendisinin oğlunu, benim de annemi ebediyete uğurlamış olmamızdan dolayı farklı bir boyuta taşınmış oldu.
Bir gün kendisine "Ben annemi kaybettim, sen benim manevî annem ol; eğerki kabul edersen ben de senin manevî oğlun olayım." dediğimde beni kucaklayarak "Oğlum!" diyerek sarıldığı an, hayatım boyunca unutamayacağım bir hatıramdır.
Yarenlik, tesadüfleri sever ya; hayat bizi farklı ortamlarda da karşılaştırmış oldu. Bu hikayeyi, sizlerle ilk defa paylaşıyorum. Tarih, 3 Haziran 2018; mekân, Kanlıpınar Şehitliği... Şahsım, 24 Haziran 2018 Mv. Seçimleri için üçüncü sıra Mv. adayıyım. Şehitlerimizin fotoğrafları ile bezenmiş cam plaketlerin şehit yakınlarına takdim merasimi... Önce şehit yakını anons edilecek, sonrada plaketi kim sunacaksa o... Tören daha yeni başlamışken Enes Şehidimizin anne ve babası; Birsen Annemiz ile Sami Babamız davet edildi, plaketi vermek üzere de 1. sıra Mv. adayımız... Birsen Annemiz, mikrofonu eline alır almaz; "İzin verirseniz Şehidimin plaketini Kayıhan Hocamdan almak istiyorum." dediğinde kendisini kırmayarak beni anons ettiler. Yaşamım boyunca en gururlandığım anlardan biri olarak o günkü fotoğrafı kayıt altında tutmaktayım ki baktıkça hem duygulanıyor hem de onurlanıyorum.
Akıp geçen zaman içerisinde gerek anne - oğul, gerekse de hekim - hasta olarak birlikteliğimiz devam etti. Bugün de öyle oldu, kontrolüne gelen Birsen Annem ile sermayesi sadece sevgi ve saygı olan vefa ortaklığımıza sizleri de şahit etmek istedik.
Ellerinden öpüyorum Birsen Annem, hakkını helâl et, bize...