25 Mayıs Dünya Tiroit Günü Olarak Anılır
23 -29 Mayıs Dünya Tiroit Farkındalık Haftası ve 25 Mayıs Dünya Tiroit Günü Olarak Anılır
Tiroit Hastalığının Farkına Varmak İçin Beş Neden!
Tiroit hastalıklarının önemi, başka birtakım hastalıklara neden olana dek fark edilmiyor. 7.8 milyarlık dünyada 1.6 milyar insan tiroit hastalıkları riski altında yaşıyor ki sorunlar ortaya çıktığında pek çok organı ve sistemi etkilemiş oluyor.
“Tiroit Hastalığının Farkına Varmak İçin Beş Neden” sloganı ile tiroit hastalıklarının farkındalığına dikkat çekmek istediğimiz konular; tiroit kanseri, otoimmünite (bağışıklık sistemi) bozukluğu, infertilite (kısırlık), anksiyete/depresyon (psikolojik sorunlar) ve iyot eksikliğidir. Bu saydıklarımız, tiroit fonksiyon bozukluklarına eşlik edebilen önemli hastalıklardır.
Tiroit bezindeki 5 Tehlikeli Hastalığa Dikkat!
Tiroidin beraberindeki hastalıklar ortaya çıkana kadar fark edilmediğini, ortaya çıktığında ise tüm vücudu etkilemiş olduğunu vurgulayarak farkındalık sağlanacak 5 önemli hastalığın altını çizmek gerekir. Tedavi edilmemiş tiroit rahatsızlıkları; kısırlık, duygudurum bozuklukları ve unutkanlığın yanı sıra kalp ve damar hastalıkları ve kemik erimesi gibi ciddi sağlık problemlerine neden olabilir.
Dikkat çekilmek istenen 5 hastalıktan birincisi tiroit kanseri…“Tiroit Boyun Kontrolü” olarak adlandırılan kendi kendine muayene nodüllerin erken tespitinde yardımcı olabilir. Neyse ki istatistikler, 10 nodülden sadece birinin kanser hücreleri barındırdığını gösteriyor. Tiroit kanseri, erken tespit edilmesi halinde gerekli tedavi ile mükemmel bir iyileşme hızına sahiptir.
Tiroit bezinin kendisi anormal bağışıklık sisteminin hedefi olabilir ve Haşimoto tiroiditi ya da Graves hastalığı gibi rahatsızlıklara yol açar. Her iki rahatsızlığın tedavisinde ömür boyu ilaç kullanımı gerekmektedir.
Tiroit fonksiyon bozukluğu sıklıkla kısırlığın gözden kaçan bir nedenidir. Eğer aile kurmayı planlayan kadınlar tiroit bezlerindeki bozukluğu fark etmezlerse düşük, erken doğum, ölü doğum ve çocuklarının bedensel ve zihinsel gelişiminde ciddi problemler gibi risklerle karşı karşıya kalırlar.
Hipotiroidi, bireylerin depresyon ve kognitif (bilişsel) bozukluk gösterme eğilimleri olurken hipertirodizm daha çok anksiyete ve depresyon ile ilişkilidir.
Son olarak hayatın her evresinde iyot, tiroit bezinin yeterli çalışabilmesi için kritik bir elementtir. Özellikle gebelik döneminde ve yenidoğan gelişiminde tiroit hormonu önemli bir rol oynar. Bir hekim tarafından gerçekleştirilecek muayene iyot takviyesinin gerekli olup olmadığının ortaya çıkarılmasının en uygun yoludur.